SAP bulut lisansında yeni degişiklik

Alman yazılım devi SAP lisans anlaşmalarında değişiklik yaptı. Bu değişiklikle artık şirketler, şirket içi linanslarını bulut bilişim lisanları olarak kullanabilecekler.
ASUG’ un (Amerika SAP kullanıcı Gurubu) yayınladığı açıklamaya göre, SAP şirketinin müşterileri artık kullanmadıkları şirket içi yazılım paketlerinin mevcut bakım ve onarım ödemelerini bulut yazılımlarına yönlendirebilecekler.

Bununla birlikte bulut bilişim yazılımları için yapılacak bakım ve onarım ödemelerinin yine de şirket içi yazılımlar için yapılandan daha fazla olacağı belirtiliyor. Uygulamalarda SAP’ in her müşterisi ayrı ayrı değerlendirilecek. Müşteriler kendi ihtiyaçları gerektiriyorsa şirket içi yazılımları bırakacak ve buluta kendi hızlarında ve ihtiyaçları ölçüsünde geçecekler.


Oracle sırketinin aksine SAP bulut bilişim lisans ücretlerini önceden açıklamıyor, ücretleri her müşterinin durumuna göre esnek tutacak.


Hayret verici bir oyun!

Papo&Yo' nun yönetmeni Vander Cabellero "Batının en iyi bağımsız oyun stüdyolarını bile zorlayacak, hayret verici bir oyun" olarak nitelendirdiği ve yapımcılığını şimdi İstanbul merkezli Türk oyun stüdyosu Nowhere Studios'un üstlendiği Monochroma, Kıckstarter üzerinde tüm oyunseverlerden destek arıyor!
Monochroma, Türk oyun ekibi Nowhere Studios'dan, çocuk olmak ve bir kardeş sahibi olmak üzerine 1950’lerin ürpertici bir distopyasında geçen sinematik puzzle platform oyunu. Monochroma, çocuk olmak, size ihtiyacı olan küçük bir kardeş ile büyümek, endüstriyel-simyanın geliştiği bir dünyada engellerle karşılaşmak ve bulmacalar çözmek üzerine bir oyun.
Monochroma’nın Yaratıcı Yönetmeni Orçun Nişli oyunla ilgili şöyle diyor:
“Platform oyunları çocukluğumuzla ilgilidir. Durun ve bir anlığına düşünün, platform oyunlarında yaptığımız şeyler küçükken parkta oynarken yaptığımız şeyler. Şimdi büyüdük ve artık bir kutuyu ittirip üstünden atlamaya çalışmıyoruz. Tahta merdivenlere tırmanmıyoruz ya da iplerde sallanmıyoruz. Monochroma’nın öğretici bölmünü çocuk parkında geçiyor. Bunun aracılığıyla çocukluğumuza gönderme yaparak, çocukluk anılarını beraberlerinde taşıyıp, platform oyunlarını canlı tutan bütün oyun geliştiricilerine teşekkür ediyorum.”
Monochroma hikaye anlatımıyla da farklılık sergiliyor. Oyunda hiçbir ara sahne, anlatım, yazı ya da söz bulunmuyor. Oyun tüm hikayesini sadece siyah-beyaz ve yer yer kırmızıdan oluşan görselleriyle anlatıyor. Sonuç olarak oyunun hikayesi, dil gözetmeksizin tüm dünyadaki oyuncular tarafından anlaşılır bir hal alıyor.
Oyun 1950’lerde alternatif bir dünyada bir çocuğun ve küçük kardeşinin devasa bir robot şirketine karşı verdikleri mücadeleyi konu alıyor. Küçük kardeşin sakatlanmasının ardından eve dönmeye çalışırken bir fırtınaya yakalanan çocuklar, bir deponun içinde bu şirketle ilgili inanılmaz bir kötülüğe tanık olurlar.
Fırtınaya tutulmuş, zayıf, savunmasız ve sakatlanmış bu çocukların ellerindeki tek şey cesaretleri ve zekalarıdır.
Monochroma’nın oynanışı iki kardeş arasındaki bağ ve fedakarlık üstüne kurulu. Küçük kardeşin oyunun hemen başında sakatlanmasının ardından, büyük kardeşi oynayacaksınız ve ilerlemek için onu sırtınızda taşımak zorundasınız. Kardeşinizi taşırken yükseğe zıplayamıyor ve hızlı koşamıyorsunuz. Öte yandan, bulmacaların çoğunu çözebilmek için kardeşinizi yere bırakmak zorundasınız ancak bunu sadece aydınlık alanlarda yapabilirsiniz çünkü bir çok küçük çocuk gibi kardeşiniz de karanlıktan korkuyor.
Oyunda iki kardeşin de hayatta kalması gerekiyor ama üzülmeyin eğer bir şeyler ters giderse, her bulmacanın başında otomatik kayıt eden checkpoint sistemi işleri kolaylaştırıyor.
Monochroma ortalama 90 dakika süren 4 bölümden oluşuyor: Şehrin dışı, varoşlar, fabrika ve zeplin. Her bölüm tekrardan fazlasıyla uzak, birbirinden tamamen farklı ortamlar ve bulmacalar içeriyor.
Monochroma'nın müziklerini birçok insan tarafından sevilerek dinlenen müzik grubu Gevende yaptı, oyunun müzikleri aynı zamanda Gevende’nin de üçüncü albüm çalışması olacak.