Bulut Bilişim, her şirket için her zaman tek çözüm değil.

Pazar Analiz şirketi Gartner' a göre, bu yıl 111 bilyon dolar Bilgi İşlem Harcaması, bulut hizmetlerine kayacak. 2020 yılıyla birlikte bu rakam, 216 bilyon dolara ulaşacak.

Gartner' ın yeni yayınladığı "Araştırma Notları" nda Bilgi İşlem pazarında harcamaların bulut bilişime bu denli büyük ölçekteki kayışının bu sektörde geleneksel yöntemlerle faaliyet gösteren şirketler için en yıkıcı güçlerden biri olacağı söyleniyor.

En küçük şirketlerden en büyüklerine kadar binlerce şirket, bugüne kadar yaptığı şirket içi bilgi işlem sunucularına, depolama araç ve gereçlerine ve tüm fiziksel aletlere veda edecek ve onun yerine  Amazon Web Hizmetleri, IBM, Microsoft, Google gibi bulut bilişim hizmeti veren şirketlerin servislerini kullanacak. Burada görünen en büyük avantaj kullandığı kadar hizmetin parasını ödeyip, kullanmadığı zaman para ödemeyecek  olması.

Bulut Bilişim hizmetlere bu kayışla birlikte, yıllarca kendi müşterilerine dananım ve yazılım paketleri satan şirketler tehdit altında. Eskiden bir şirket bir işletme ve yazılım sistemini tek kullanıcı temelinde satıyordu, oysa bulut bilişimle birlikte artık bu işletme ve yazılımlar birçok kişinin aynı anda erişebildiği sunuculardan kira bedeli ödeyerek kullanılıyor.

Bu durum yeni iş hayatına atılan ve belli büyüklükteki şirketlere çok büyük avantajlar sunmakla birlikte, bu şirketler belli bir büyüklüğe ulaştıklarında, bilgi işlem servislerinden bazılarını şirket içine geri getirmek zorunda kalabiliyorlar. Çünkü bulut servislerine ödenen para miktarları bazen olanüstü büyüyebiliyor.

Bir Amazon Web Hizmetleri müşterisi olan Optoro şirketi yöneticisi Zach Dunn, Mayıs ayında yapılan bir teknoloji konferansında şöyle söylemiş: "Amazon Başkanı Jeff Bezos' a bir BMW parası kadar parayı her ay peşin olarak ödüyoruz". Bu nedenle şirket başka bir bilgi işlem modeline geçmiş.

Dropbox' da aynı nedenlerle birkaç yıl öncesinden başlayarak kendi veri tabanını Amazon Web Hizmetlerinden kendi veri tabanı merkezine taşımış. Dropbox' un alt yapı hizmetleri başkanı Akhil Gupta da şirketimiz o kadar büyüdü ki kendi dışımızda bir şirkete bağlı kalmanın doğru olmadığına karar verdik ve yalnızca "Kamu Bulutu Servislerine" yaslanmak yerine, kendi ihtiyaçlarımıza yönelik bir yönteme yöneldik, büyük verileri tutmak için daha az mıktarda hesaplama yapan süper depolama sunucularını inşa ettik, diyor.

Demekki çoğu şirket büyüklük durumuna göre bulut servislerinden başka yöntemlere de yönelecekler, bu kaçınılmaz.

Bulut Bilişim neleri olanaklı kıldı?

Bulut Bilişim olmasaydı modern işletmeler neyi yapamazlardı diye bir soru sorarsak bunun cevabı ne olurdu?

Bulut bilişimle birlikte işletmeler yeni ve heyecanlandırıcı ilerlemeler kaydettiler. Bulut tabanlı hizmetler ve platformlar işletmelerin hayatını değiştirdi, her alanda işletmeler için artık vazgeçilemeyecek unsurlar oldular. Uzun zaman alan geleneksel iş süreçlerini kısalttı, ucuzlattı ve çok daha verimli yapmakla kalmadı, ama aynı zamanda eskiden mümkün olamayan yeni iş yapma yollarının önünü açtı.

İşletmelerin yönetimi ve büyümesinde bulut bilişimin etkilerini şöyle sıralayabiliriz:

• Uzaktan çalışmayı oalankli kıldı.

Artık çalışanların aynı fiziksel ortamda bir masa başında iş yapmaları gerekmiyor. Birbirinden çok uzak fiziksel lokasyonlarda birbirleriyle ilişki içinde çevrimsel bir ağda işlerini yürütebiliyorlar. Bu işleri nasıl yürüttüklerinin ve performasyonlarının ne olduğunu gösteren, bulutta çalışan "Performans İzleme" yazılım programlarıyla çalışmalar ve verilen görevlerin zamanında, hedefe uygun olarak yapılıp yapılmadığı kontrol edilebiliyor. Ayrıca uzaktan konferans ve toplantı yöntemleriyle çalışanların kendilerini izole edilmiş hissetmemeleri, ortak toplantılara katılımı ve bu toplantılara katkıları çok rahatlıkla sağlanabiliyor.

• Dünyanın en iyi servislerine erişim sağlanabiliyor.

Geçmişte en üst düzey teknolojileri geliştirmek ya da satın almak şirketler için bir kabus ve büyük masraflar gerektiren bir işlemken, şimdi dünyanın en ileri teknoloji ve servislerine elektrik, şu parası bedeli öder gibi aylık ya da yıllık ödemelerle çevrimsel ağlardan ulaşım kolaylıkla sağlanabiliyor.

• Muhasebe işlemleri modernleşti

Eskiden şirketlerin mali işlemlerinin yönetimi ve izlemesi için modası geçmiş muhasebe süreçleri uygulanırken, somdi artık şirketler buluttan ulaşabildikleri en modern mühasebe yazılım programlarıyla işlerini çok kolay yürütebilmekte.Özel mali bilgiler bulutta işlem görüp, yönetiliyor. Bu bilgilere ulaşmak isteyen kullanıcılara sınırlı ayrıcalıklar çerçevesinde bilgilerin bir kısmına ya da tamamına giriş ya da erişme hakları verilebiliyor.

• Pahalı depolama aygıtları yerine daha düşük masraflı uygulamalar geldi.

Büyük verilerini depolamak için işletmelerin artık bir yere ya da bir alt yapıya gereksinimleri kalmadı. Alt yapının bakımın çok pahalı ve zor olduğu durumlarda depolama aygıtları kullanmak yerine artık küçük ya da büyük tüm verileri bulutta tutmak olanaklı.

• Verilerinizi geçmişte olduğundan daha güvenli.

Verilerinizi geçmişte olduğundan daha güvenli yöntemlerle tutmanın yolu da bulutta. İşletmeler verilerini artık bulutta daha güvenli ve şifreleme yöntemleriyle tutabiliyorlar. Dosyalar artık klasör ve çekmecelerde değil, bulutta daha güvenli. Burada seçeceğiniz bulut depolama hizmetleri önemli. Kesintiler ve felaketler durumunda tümüyle tedekleme yapan şirketlerle anlaşın. Şimdi artık veriler bulutta şifrelenerek saklanıyor.

Hala bazı şirketlerin bulut bilişimi uygulamakta kararsız oldukları doğru. Ama artık şunu söyleyebiliriz. Bulut bilişim olmasaydı modern örgütlerin bu derece ilerlemesi mümkün olamazdı.

Kaynak: >>

Veri Merkezlerinizdeki acil durum planlarının önemi

Uzmanların söylediğine göre bir şirketin bilgisayardan verilerine ulaşma kesintisi 10 günden daha fazla sürerse, o şirketin mali olarak yeniden tamamıyla ayağa kalkması mümkün olamıyor. Bu tür şirketlerin %50' si 5 yıl içinde iflas ediyor. Bunu söyleyen "Dısaster Recovery Planning: Managing Risk and Catastrophe in Information Systems" kitabının yazarı Jon William Toigo.

Veri kaybı bir şaka değil. Bu tür kayıplar iş hayatınızı tamamıyla ortadan kaldırabilir. Bu nedenle şirketlerin Bilgi ve İşlem Merkezlerinin veri kaybını önlemek amacıyla uygulamak zorunda oldukları acil durum stratejileri yaşamsal bir önem taşır.

Böyle bir staratejinin en önemli parçası veri yedeklemesidir, ancak veri yedeklemeleri de başarısız olabilir. Bazı felaketler, hem güncel verilerinizi hem de yedeklemelerinizi ortadan kaldırabilir. Yine de bu herşeyin bittiği anlamına gelmez. Bu konuda stratejinizin parçası olması gereken önlemler mutlaka alınmalıdır. Peki bunlar nelerdir? Kaybettiğiniz verilere nasıl yeniden sahip olabilir siniz?

• Veriler mutlaka local tapelerde yedeklenmelidir. Ancak bazı durumlarda bu tapeler de zarar görebilir. Sakladığınız lokasyonda tapeler ezilebilir, ya da bir su borusu patlayıp tapeleri bozabilir. Bu durumda bozuk tapelerden bilgi çekebilecek güvenilir veri kurtarma şirketlerinin bilgilerini hazırda ve güncel tutmalisiniz. Tapelerden veri kurtarma işlemi bu tapelerin formatlarını bilen profesyonel uzman şirketler tarafından yapılmalıdır. Veri kurtarma işlemi amatör mühendislerin eline kesinlikle bırakılmamalıdır, aksi halde verim kurtaracağım derken var olan tüm verilerinizi de kaybedebilirsiniz.

• Veriler aynı zamanda bulutta da yedeklenmelidir. Microsoft, Google, Dropbox gibi şirketler sildiğiniz dosyaların yedeklerini ayrı bir dosya klasöründe bir süre tutarlar. Ancak bu tutmanın süresi vardır ve bu süre genellikle 30 gündür. 30 gün sonra bu yedekler de silinir. Applikasyon programları için veri tabanları buluttaki yedek sunucularda saklanır. Ancak bu durumlarda da felaketlerin olabileceği düşünülerek, hangi bulut servisiyle çalışıyorsanız onlardan verilerinizi hem bulut sunucularında hem de fiziksel tapelerde tutmak üzere garanti isteyiniz ve bu isteklerinizi bu şirketlerle yapacağınız anlaşmalara ekletiniz.

• Başka bir nokta da verilerinizin hem buluttan, hem de fiziksel tapelerden çalınmasıdır. Bu durumlardan kurtuluş hemen hemen yoktur. Bunun kurtuluşu verilerinizin yedeklerinin yedeklerini oluşturmaktır.

Genel olarak tüm acil durum yöntemleri, sizin verilerinizin doğasını ve yedekleme ortamlarını bilen deneyimli uzmanlar eliyle yürütülmelidir.