"Ne Yiyorsan Osun"

Bulut Bilişim ve Büyük veri üstüne ilerlemeler, insan Genleri üzerineki projelerdeki ilerlemeleri de hızlandırdıyor. Büyük verilerin hızlı bir şekilde taranabilmesi sayesinde bugün gelinen noktada tıp çok hızla ilerliyor.

Artık insanlığın bugüne kadar tanıdığı hastalıkların %90'ninin yanlış ve değeri düşük yiyeceklerle beslenmekten kaynaklandığı ortaya çıkarıldı.

"Nutritional Genomics - Beslenme Genbilimi" olarak isimlendirilen çalışmalarda yediğimiz yiyeceklerin genlerimizi nasıl etkilediği ve genlerimizin perhizimizdeki besleyicilere karşı tepkileri açığa çıkarılıyor. beslenmemizdeki ufak değişimlerin bile kanser gibi hastalıkları önleyeceği belirtiliyor.

Nutrigenomi tıp, tarım, ve hatta sosyal ve kamu politikaları için büyük önem taşıyor çünkü, bu politikalarda yeni bulgular doğrultusunda yapılacak değişikliklerle hastalıklara son verme olanaklı olacak.

Beslenme Gen bilimi alandaki çalışmaların en büyüğü, Kaliforniya Üniversitesi'nde varolan Beslenme Genomiği Merkezi' nde yapılıyor. Bu merkezde yapılan çalışmalarda genetik yapı ile beslenme arasındaki etkileşimler inceleniyor. İncelemeler daha çok astım, obezite, tıp 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları, prostat kanseri ve bağışıklık fonksiyonu üstünde odaklanıyor.

Hollanda Nutrigenomik Merkezi' nde de beslenme gen bilimiyle ilgili uygulamalar geliştiriliyor. Kurulan veri tabanında beslenme ve hayat tarzlarının genleri nasıl canlandırıp öldürdüğü üstüne çalışılıyor. Şu andaki çalışma konusu kasların fonksiyonları, yaşlanma ve eksersizin genetik profile olan etkileri.

Genetik yapımızı değiştiremiyoruz, ancak  kişiselleştirilmiş beslenme yoluyla genetik yapımızı etkileyebiliyoruz. Beslenme yoluyla genlerimizi canlandırabiliyor ya da öldürebiliyoruz.


1800' lerde Felsefe bilimcici Ludwig Feuerbach, "Ne Yiyorsan Osun" demisti. Bu öngörünün doğruluğu artık tartısılmıyor.

Genleriniz kaderiniz değildir >>