BULUTLA ilgili bazı yanılgılar neler?
Herkes bulut bilişimin KOBİ' lere (Küçük ve
orta ölçekli işletmeler) getireceği yararları konuşuyor.Bulut bilişim çok
sınırlı kaynakları olan kuruluşlarda bile kritik verilerin depolanmasını
olanaklı kıldığı gibi, ek yazılım ve donanım sistemlerini satın almaya gerek
kalmaksızın bilgi işlem gücünü arttırıyor. Hem giderleri azaltıyor, hem
de KOBİ' lerin bilgi işlem kaynaklarını
en gerekli gördükleri yerlerde odaklaştırmalarını sağlıyor.
Peki
KOBİ sahipleri ve yöneticilerinin bulut bilişim hakkında bilmeleri gereken
şeyler nelerdir ve hangi konularda yanlış anlamalar olabiliyor?
Bu
konuları belli başlıklar altında şöyle toparlayabiliriz:
1.
YANILGI:
KOBİ' ler halihazırda bulutu kullandıklarını biliyorlar mı?
Buluttan
kullanılan herkesin çok yakından tanıdığı sistemlere bir göz atalım. Neler
Bunlar?
Email
(örneğin, Gmail, Hotmail, and Yahoo! Mail!)
Websiteleri
(örneğin, resmi şirket web sayfaları ve portalları, dışa açık bağlantılar)
Sosyal
Medya (örneğin, Facebook and Twitter)
Online
üretim araçları (örneğin, Office 365 and Google Apps)
Online
depolama ve yedekleme hizmetleri (örneğin, Dropbox, YouSendİt, Google Drive,
and SafeSync)
Şirketiniz
yukarıda saydığımız hizmetlerden birini ya da birkaçını kullanıyorsa
halihazırda bulut bilişimin getirdiği hizmetlerden yararlanıyor. Bu hizmetlerin
hepsi kullanıcı ihtiyaçlarını karşılamak için su ya da bu şekilde bulut
bilişimi uyguluyor.
Bu
şaşırılacak bir durum gibi görünse de bazı kuruluş ve örgütler farkında bile
olmadan bulut bilişim hizmetlerinden halihazırda yararlanıyorlar.
Eğer bir
iş süreci, bir başkasının sunucusu yada alt yapısını kullanıyorsa orada bulut
bilişimin işin içine girdiğini söyleyebiliriz.
2.
YANILGI:
Bulut hizmetleri ücretleri daha pahalıya mal oluyor.
Şöyle
bir senaryo düşünelim: Yeni kurulan küçük bir şirket kritik iş verilerini
depolamak için bir sunucu satın alacak. Bu sunucuyu fiziksel olarak satın almak
hem çok sermaye isteyecek, hem de sürekli giderleri ve bakım maliyeti olacak. Örgüt
ayrıca sunucunun her an düzgün bir şekilde çalışıp çalışmadığını kontrol edecek
bir ya da birkaç bilgi iletişim teknisyenine ihtiyaç duyacak. Sunucu üstündeki
yazılım programları sürekli yeni eklemeler ve güncellemeler isteyecek, ve
bunların hepsi para gerektirecek.
Oysa ki
bulut bilişim servisleri, şirketlere yukarıda sıraladığımız baş ağrılarına
meydan vermeden birdan fazla sunucuya ulaşma olanağı tanıyor. Sunucuların
çalışması ve bakımı tamamıyla sunucu hizmeti veren şirketlerin kendisine
bırakılıyor.
Dolayısıyla
işler 24*7 saat çalışan güvenip güvemeneyeceğimizden emin olamadığımız bilgi
işlem teknisyeninin elinden alınıyor.
Son
yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre bulutu uygulayan KOBİ' lerin %14' u, Bilgi İşlem harcamalarında %20' ler civarında bir azalma gözlemlerken, bulutu
kullanmayan KOBİ' lerde bu oran %3 civarında.
3.
YANILGI:
Bulut bilişim, işlem sürecini yavaşlatıyor ve üretkenliği azaltıyor.
Bulut
bilişim servisleri yalnızca kritik süreçleri düzene koymakla kalmıyor ama aynı
zamanda üretkenliği de arttırıyor. Neden?
Bulut
Bilişim servisleri KOBİ'lere en üst düzeyde koşullandırılmış sunucuları,
yazılımları ve teknolojileri sunarak bunlardan yararlanma olanağı sağlıyor. Bu
servisleri satan şirketler hem daha çok insan gücüne, hem de yazılım ve donanım
sorunlarını KOBİ' lerden daha hızlı çözebilecek bilgi işlem kaynaklarına
sahipler.
Bulut Bilişim servisleri verileri sürekli başka sunuculara dağıtarak
ya da kopyalayarak veri depolaması yapabiliyorlar. Bu verilere KOBİ çalışanları,
dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar ulaşabiliyor, onları şekillendirebiliyor
ve onlarla çalışabiliyor.
Örneğin
bir şirket ya da kuruluşun kendi merkezi bir sunucusu var ve sunucunun bakımını
kendisi yapıyor. Diyelim ki kuruluşun bir bilgi işlem teknisyenini var. Bu
kişinin bozulan bir sunucuyu tekrar ayağa kaldırması ve tekrar çalışır hale
getirmesi hem zaman hem de tamir hizmetleri açısından pahalıya mal olabilir.
Eğer sunucu büyük oranda işlemez hale gelmişse yerine yenisini almak
gerekebilir. Bu sunucu sahibine oldukça
büyük desavantajlar getirebilir, üretkenliği düşürebilir.
Yapılan
bir araştırmaya göre, bulutu benimseyen KOBİ' lerde üretkenlikte %59 oranında
bir artış gözlemlenmiş.
4.
YANILGI:
Buluta erişmek için kişisel cihazlarını (ipad, akıllı telefonlar vbg)
kullanmak risk teşkil etmez.
Veri depolaması
için bulutu kullanmak KOBİ' ler için daha güvenceli olmakla birlikte, veri
kaybetme tehlikesi tamamıyla ortadan kalkmıyor. Hala böyle bir tehlike mevcut.
Bulutta
depolanan şirket verilerine kişisel cihazlar yoluyla ulaşılması veri
kayıplarına ya da araçların çalınması yoluyla ortaya çıkabilecek güvenlik ihlallerine
yol açabilir. Bu yollarla meydana gelebilecek veri kayıpları, özel cihazların
yerine yenilerinin konulması ve bu cihazların tamir masrafları KOBİ' lere
yüksek maliyet getirebilir ve örgütlerin itibarlarını zedeleyebilir.
5.
YANILGI:
Bulut servislerini alan KOBİ' lerin endişelenmesine gerek yoktur.
Eğer bir
örgütün bulut servis sağlayıcısı elektrik kesintisi ya da güç kaybından zarar
görürse, bu örgütlerde çalışanların verilere ulaşabilmesi mümkün değildir.
Ancak bu çok ender bir durumdur. Bu tür olasılıklara karşı bu bulut sağlayıcısı
merkezlerde veriler yedeklenir ve bu yedeklenme başka sunucularda tutulur.
Diğer
bir risk de bu bulut sağlayıcısı şirketlerin sunucularına devlet güvenliği
ihlalleri gibi durumlarda devlet otoriteleri tarafından el konulmasıdır. Bu tür
olaylara çok az rastlanmakla birlikte bulut bilişim servislerini kullanacak
olan şirketlerin bu durumları kapsayacak bir planla hareket etmeleri zorunludur.
Elektrik
kesintisi gibi durumlarda Hizmet-düzeyi anlaşmaları bulut sağlayıcı şirketlerin
müşterilerine olan yükümlülüklerini sıralamaktadır ve mutlaka yapılmalıdır.
Bununla birlikte örneğin Gmail ve Dropbox gibi hizmetler müşterilerine bu tür anlaşmalar
sunmuyorlar. Çünkü bu hizmetler tüketicilere doğrudan ulaşıyor.
Buluta
çıkan örgütler ve şirketlere yukarıda sayılan riskleri de bertaraf edecek
şekilde buluttan azami oranda yararlanmaları için neler yapılabilir?
Şunlar
ilk sıralamada yer alanlar:
|