Bulut Bilişim pazarının özellikle son dönemlerde hızla büyümasiyle birlikte büyük veri ve bu verilere komisyonculuk yapan şirketlerde de büyük bir büyüme gözlemleniyor. Şu anda çok parçalı bir yapı gösteren bu pazarda dünya çapında 5000 civarında şirket var. Hükümete bağlı kurumlar ya da hükümet dışı kurumların veri setleri kullanıcılara açılıyor. Bu açık veri setlerinin sayısı 10 milyona ulaşmış durumda.
Dünyanın çoğu ülkesinde bu pazar çok parçalı, homojenlikten uzak bir yapı gösteriyor. Piyasa analistleri 2020 yılında bu parçalanmış yapıda bir konsolidasyon öngörüyor. Çok dinamik olan bu pazara her gün yeni şirketler giriyor, bir kısım şirketler çıkıyor, bir kısmı da birleşiyor. Verileri ellerinde tutan, ancak veri komisyoncusu olmayan bazı şirketler de ellerindeki verilerin para getirdiğini gördükçe lisanslıyorlar ya da verileri kendi ortaklarıyla paylaşarak veri komisyoncusu şirketler gibi çalışmaya başlıyorlar. Analistler, veri komisyoncusu şirketlerin yapısı konusunda iyi bir çalışma yapılmasının, bu şirketlerin hangi verileri nasıl sağladıklarının incelenmesinin önemine değiniyor.
Peki kimlere veri komisyoncusu deniyor? Veri komisyoncusu şirketler, çok değişik kaynaklardan verileri toplayıp işleyen, temizleyen, analiz eden ve bu verileri kullanacak şirketlere lisanlayan aracı kurumlar olarak tanımlanıyor. 2019 yılında şirketler analitik çözümlerin %75 için en az 10 ya da daha fazla veri kaynağına ikinci ya da 3. el ortaklardan ulaşacak.
Veri komisyoncularının topladıkları veriler çeşitli katagorilerde olabiliyor. Örneğin bu kategorilerde insanların isim ve telefon numaralarını içeren tüketici verileri, şirketler hakkındaki ticari veriler; hava durumu, doğal afetler ya da ilaç üretimindeki bilimsel ve teknik veriler; evler, çiftlikler, ticari mülkler gibi gayrimenkul bilgileri ya da küresel konumlandırma, caddeler, trafik bilgileri gibi veriler olabilir.Veri komisyoncuları aynı zamanda şirketler içinde belli fonksiyon alanlarında uzmanlaşıp odaklaşıyor; örneğin satış, finans ve insan kaynakları gibi.
Bu şirketlerin değişik düzeylerde ücretlendirme modelleri de var. Bu modeller üç kategoride toplanıyor:
Ücretsiz: Her veriye hiçbir bir ücret ödemeden erişilebiliyor.
Freemium: Verilerin bir bölümü ücretsiz; diğer parçaları ücretli.
Ücretli: Müşteriler verilere ancak parasını ödeyerek ulaşabiliyorlar. Ödemeler ya peşin, ya abonelik yoluyla ya da bu ikisinin karışımı yöntemleriyle olabiliyor.
Verilere ulaşım isteklerinizin uzun ya da kısa dönemli mi olup olmadığına bakarak kendinize bir strateji oluşturmalısınız. İlişkiye geçeceğiniz veri komisyoncusu şirketin kalitesini, güvenilirliğini, mali durumunu proseslerini iyi incelemelisiniz. Veri komisyoncusu şirketi herhangi bir nedenle değiştirmek zorunda kaldığınızda hiçbir sorunla karşılaşmadan işlerinizi nasıl yürütebileceğinizin planlarını ise bu şirketlerle ilişkiye başlamadan önce uzun bir incelemeden geçirmelisiniz.